3D yazıcılara yönelik geliştirilen yeni malzemelerin sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Son zamanlarda özellikle "egzotik filament" olarak adlandırdığımız türde yeni 3D filamentler piyasaya sürülürken , "düz" özellikteki filament tarafında belirgin bir gelişme yaşanmadı. Geçen bir kaç yıl içerisinde benim hatırladığım kadarıyla standart plastiklerden , sadece PET malzemesi 3D yazıcı camiasının kullanımına sunuldu.
Plastik üreticileri arasında oldukça bilinen ve sorunsuz bir malzeme olmasıyla tanınan PVC üzerinde meden çalışılmadığı konusu bir muamma olarak duruyordu. Bu açığı yakalayan Avustralyalı Chemson Pasific firması (Chemson grubun Asya kolu) PVC bazlı bir 3D filamet geliştirmeyi başardı. İşin biz 3D yazıcı kullanıcıları açısından en iyi yanı , 3D baskıda karşılaşılan temel sorunlara ilaç niteliğinde sunduğu çözümler. Henüz ticari olarak piyasada olmayan PVC 3D filamenti "3DVinyl"in temel özelliklerinin şu şekilde olduğu iddia ediliyor:
İlk denemelerde çok başarılı sonuçlar elde edemeyen uzmanlar , iki yılı aşkın bir sürede tüm sorunları çözmüş olarak bir diğer filament üreticisi firma olan "Functionalize" ile güçlerini birleştirerek bu yeni ürünü piyasaya sunmaya hazırlanıyorlar. 3D ekosistemine katılan her yeni ürün , bu sistemin gelişip , daha da büyümesine katkı sağlayacaktır. Kişisel 3D yazıcı denildiğinde belki de ilk akla gelen yazıcı markası Prusa'dır. En azından konuya ilgi duyup da Prusa markasını bilmeyen yoktur. Kişisel veya masaüstü ve filament kullanan 3D yazıcıları genel anlamda "kartezyen" ve "delta" olarak iki sınıf altında toplayabiliriz. Delta tipi yazıcıların kullanımı biraz daha fazla beceri gerektirdiğinden günümüzde yaygın olarak "kartezyen" tipi yazıcılar tercih edilmektedir. Kartezyen tipi yazıcıların ana özelliği hareketli bir platforma sahip olmalarıdır. Modeli oluşturmak için gereken x,y ve z ekseni hareketleri platform (tabla) ve ekstruder arasında paylaştırılmıştır. Delta tipi yazıcılarda tüm hareketler üç noktadan tahrik alan bir ekstruder tarafından gerçekleştirilir. Tabla yada platform tamamıyla hareketsizdir.
Prusa , en meşhur kartezyen yazıcı olarak RepRap hareketinin bir kolu olarak meydana çıktı. Çek mühendis Josef Prusa tarafından tasarlanan yazıcının pek çok versiyonu ve klonu bulunuyor. Açık kaynak donanım (Open Hardware) mantığına kökten bağlı olan Prusa , yazıcılarının planlarını ve tüm dökümanlarını herkesin paylaşımına açmış durumda. İlk başlarda meraklı kimseler bu plan ve dökümanlardan yola çıkarak kendi yazıcılarını çeşitli yerlerden satınaldıkları mekanik ve elektronik aksamları kullanarak evlerinde toplamaya başladılar. Bu halen devam ediyor. Fakat Josef Prusa kısa süre önce , Prusa Research adı altında kendi şirketini kurdu ve yoluna yine açık kaynaklı olarak fakat kendi adı altında ürettiği yazıcılarla devam ediyor. Son olarak piyasaya sundukları yazıcıları Prusa i3 MK2 'deki yeniliklerden önceki yazılarımdan birinde bahsetmiştim. Piyasada kit ve toplanmış olarak satılan i3 modellerinden çok farklı malzeme kalitesinde sunulan orjinal Prusa i3'lerde ek bazı özellikler var. Ve bunların sayısı gittikçe artıyor.
Bunlardan birisi , hiçbir yazıcıda bulunmayan ve tüm eksenlerde gerçekleştirilen bir kalibrasyon sistemini akuple etmiş olmalarıdır. Yazıcı tablası eğri dursa da basılan parçanın düzgün olmasını sağlayan bu sistem sayesinde kusursuz baskıların alınabileceği iddia ediliyor. Burada hemen şunu belirtmekte fayda var: Evet , tüm eksenlerde gerçekleşen bir kalibrasyon ilk anda kulağa güzel gelebilir. Fakat asıl önemlisi kalibrasyonu en aza indiren yazıcılar üretmektir. Bu kalibrasyon sisteminin diğer yazıcılarda olmaması , onların geri teknolojiye sahip oldukları anlamına gelmez. Bugün gözüme ilişen bir diğer haberde , Kasım ayından itibaren Prusa yazıcılar için geliştirilen çok renkli çalışma sisteminin bir geliştirme kiti olarak satılacağı bilgisi var. Yani istenirse tek ekstruder'a sahip olan bir Prusa i3 yazıcısında 4 renge kadar baskı alma olanağı olacak. 2 renkli kitin fiyatı vergiler dahil 199 dolar ve 4 renkli kitin fiyatıysa 249 dolar olarak belirlenmiş.
Fiyat/performans olarak piyasadaki yazıcıların üst sıralarında yeralan Prusa i3 MK2 hakkında daha fazla bilgiye Prusa'nın web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz. Bugün sizlere 3D teknolojilerinin kullanılmaya başlandığı bir diğer alandan söz edeceğim:
Optik dükkanları (veya sektörü). Dünya genelinde optik sektörünün cirosunun 2022 yılına kadar 165 milyar dolarlık bir hacme ulaşmasının beklendiği düşünüldüğünde optik dükkanlarının ekonomide ne denli etkin bir konumda olduğu anlaşılabilir. Çoğumuzun gözleri bozuk olmasa dahi , güneşten korunmak amacıyla veya sadece aksesuar olarak kullandığı en az bir gözlüğü vardır. Yakını ve uzağı göremeyip , gözlük kullananların çok sayıda gözlük sorununa çare olarak tak-çıkar saplı gözlükleri bile denediğini hepimiz biliyoruz. Gözlük kullanan bir kişi olarak optik mağazalarında hem görünüş hem de rahatlığın buluşmasının ne kadar zor olduğunu birinci elden bilenlerdenim. Gözlük burnumuza iyi otururken sapı kısa gelip , kulağımızı acıtabilir v.s. Şu anda piyasada 3D tarayıcı olarak , fiyat-performans açısından en uygun seçeneklerden birisi olan Fuel3D ve optik(gözlük çerçeve) firması Sfered , her gözlük kullananın ortak sıkıntısı olan az önce bahsettiğim konuya çözüm getirmek amacıyla bir ortaklık kurdular. Buna göre Fuel3D , 180 derece görüş alanına sahip bir 3D tarayıcıyı bir aynanın içerisine yerleştirerek , optik dükkanında çerçeve seçen müşterinin ölçülerini saniyenin onda biri gibi bir zamanda elde eden bir sistem geliştirmiş. Bu tarama sistemi , hem müşterinin ölçülerini alıyor , hem de ona en uygun mevcut çerçeveleri sanal gerçeklik ortamında denemesini sağlıyor. Bu sayede müşterinin yüz ve kafa ölçülerine en uygun çerçeve belirlenirken , görünüm açısından müşteri isteğine en uygun olanı sorunsuz bir şekilde seçilebiliyor. Kısacası "görüntüsünü beğendim ama rahat değil" cümlesi tarih oluyor.
Tabii ki bir yandan gözlük çerçevesini yazdıran firmaların çalışmaları devam ediyor. Ayrıca Luxexcel gibi gözlük merceğinin kendisini yazdıran firmalar da var. Görünen o ki , optik sektörü yakın gelecekte tamamıyla bir 3D tarama ve baskı işine dönüşebilir.
2016 yazını test aşamasında geçiren Fuel3D'nin yeni tarama sistemini kullanmanın diğer tarama sistemlerine göre daha kolay olduğu belirtiliyor. Müşterinin aynada kendisini görmesi nedeniyle tarama süreci çok daha sorunsuz olarak gerçekleştiriliyor. 2016 yıl sonuna doğru piyasada olması beklenen yeni nesil tarayıcının 270 derecelik görüş açısı olan versiyonu için gereken fon desteği de sağlanmış durumda. Kişisel 3D yazıcıların kullanımına bir başka örnek daha: Düğün veya nikah süsleri.
3D yazıcılar , her tür tasarım geliştirme sürecinde büyük kolaylıklar sağlıyor. Tasarım dendiğinde aklımıza ilk gelmesi gereken şeylerden birisi sanırım , mutlaka deneme yanılma yoluyla final şeklini almasıdır. Bir taslakla başlayan tasarım süreci , tasarımcının ilk taslağa ilave ettiği veya çıkardığı öğelerle sona erer. 3D yazıcıların ,tasarımcı açısından bu sıkıntılı dönemi en az kayıpla (zaman,para) atlatmasına yardımcı olan bir araç oldukları çok açık. 3D yazıcı tasarımcıya , tasarımın ilk aşamasından itibaren tasarladığı ürünün gerçek halini eline alıp tutma şansını verir. Bu , tasarımdaki hataların veya tasarımcıya göre uyumsuz noktaların en erken olarak elimine edilmesi demektir. Kasia Wisniewski , uzun yıllar gelinlik sektöründe çalıştıktan sonra , özellikle yaptığı gelinlik süsleriyle ön plana çıkar olmuş. Önemli gelinlik tasarım stüdyolarında çalıştıktan sonra , tamamıyla gelinlik süsleme işine yönelmiş. 3D yazıcılarla tanışması ise eşinin kendi evlilik törenleri için yaptığı yüzük tasarımı ile olmuş. Bu teknolojiyi kullanmasını teşvik eden de eşi olmuş. İlk başlarda istediği sonuçları alamasa da ilerleyen zamanda yazıcının çalışma mantığını kavradıktan sonra 3D yazıcılara uygun tasarımlar geliştirmeye başlamış.
Wisniewski'nin tasarımları da kağıt üzerine karalama yaparak başlıyor. Ardından bilgisayar ortamında tasarımın 3D modeli oluşturuluyor. Wisniewski , modellerini hazırlarken parafin-kalıbı çıkaracak şekilde hazırlık yapıyor. Kalıp çıktıktan sonra metal döküm tekniğiyle gelinlik süslerini oluşturuyor. Tasarımcının ürünlerini Etsy dükkanında görebilirsiniz. Çoğunluğu metal olsa da tasarımlarından bazılarını plastik olarak satışa sunmayı uygun görmüş. Naylonun mat ve esnek yapısı ideal bir takı malzemesi görünümü verdiğinden olsa gerek , Wisniewski'nin bu tasarımlarında tercih ettiği 3D baskı malzesi naylon olmuş.
Bence bu örnekten çıkaracağımız sonuç şu olmalı: Artık çok eski zamanlarda günümüze değin yapılmakta olan el sanatlarında bile 3D yazıcı kullanımı başladı. yazıcıların kulanımı iş sürecini kısaltmakta , maliyeti düşürmekte ve tasarımcının elini güçlendirmektedir. 3D yazıcılar kesinlikle yeni bir sanayi devrimini ve üretim süreçlerinin dönüşümünü ifade ediyor. Kişisel veya filament kullanan 3D yazıcıları kullanırken karşılaşılan en önemli sorunlardan bir tanesi filamentin bünyesine aldığı rutubetten kaynaklanır. Filamentler doğası gereği az yada çok oranlarda rutubeti bünyelerine alma eğilimindedirler. Bu konuda en sabıkalı olan ikili Naylon ve PLA 'dır diyebiliriz. ABS daha az miktarda rutubet çekse de yapısı gereği az bir rutubet bile performansını bozabilir. PLA'da bu durum tam tersidir denilebilir. Çok miktarda rutubet çekmeye eğilimli olsa da yapısı gereği performans kaybı ABS kadar olmaz.
Kısacası filament içeriğindeki rutubet oranı baskılarınızın kalitesine doğrudan etki eder. Rutubet oranını en aza indirerek filamenti kullanmak en doğru olanıdır. Bunu yapabilmenin bir kaç yolu vardır:
PrintDry , kurutmalı filament besleme çözümlerinden bir tanesidir. Bir diğer ve daha gelişkin çözüm olan "Bunker" KickStarter'da halen fonlama sürecinde. Bunker'dan daha önce bu sayfalarda bahsetmiştim.
PrintDry uygun fiyatıyla (79 dolar) kanaatimce makul bir bir çözüm sunuyor. Aynı anda birden fazla filament makarasını kurutabildiği gibi doğrudan yazıcıya besleme yapılabiliyor. PrintDry'da filamenti saklarken kullanacağınız desikatör paketlerini de kurutabilirsiniz. Bir araştırma süreci sonunda geliştirilen cihazın verimli kullanımı amacıyla her filament için ayrı kurutma derecesi ve süreleri belirlenmiş. Cihazın temel çalışma prensibini şöyle ifade edebiliriz:
Sıcak hava akımı filamente yönlendiriliyor ve ısınan filament bünyesindeki su moleküllerini bir süre sonra serbest bırakmaya başlıyor. Serbest kalan su molekülleri yine sıcak hava akımı sayesinde filament makarasından uzaklaştırılıyor. Bu cihazları kullanın veya kullanmayın , kesin olan şu ki; filament rutubet içeriğinin baskılarımızın kalitesi ve performansı üzerinde çok büyük bir etkisinin olduğudur. RC veya Uzaktan Kumandalı taşıt modelleri (özellikle uçaklar) yüksek fiyatları nedeniyle herkesin yapabildiği hobilerden değildir. Modelin pahalı olmasının yanında yüksek irtifa ve hızlara çıkan modelin başına kaza gelme ihtimali yüksektir. Bu da parça kırılması ve ekstra maliyet demek.
Genellikle balza ağacından yapılan model uçakları onarmak hem zor hem de maliyetlidir. Bunu düşünen ve eski bir cnc imalatçısı olan KRAGA modelin arkasındaki isim olan Tomas Gallovic , 3D yazdırma tekniğini model uçak hobisinde kullanmaya karar vermiş. 3D yazdırmada kullanılan plastikler hem hafif ve hem de sağlamdılar. Ayrıca kırılmaları durumunda tekrar yazdırılmaları çok zor değildi. Tomas Gallovic , tasarımlarını , çoğu masaüstü kişisel 3D yazıcıda yazdırılabilecek ebatlarda tutmaya gayret ederek , modüler bir uçak modeli ortaya çıkarmış. Modelde 3D yazdırılmış parçalar haricinde karbon fiber çubuklar ve menteşeler gibi bir kaç aksam daha bulunuyor. KRAGA 'nın Kodo modeli için gereken dosyalar , web siteleri üzerinden düşük bir rakama satın alınabiliyor. Sonrasında uçağın montaj planı ve STL dosyaları kullanıma açılıyor. Web sitesinde uçağın nasıl monte edileceğine dair detaylı bir video da mevcut.
KRAGA'nın Kodo modeli serinin ilk modeli. Model , oluşturuluncaya kadar pek çok deneme yapılmış , modelin olabildiğince sade ve sorunsuz olmasına gayret edilmiş. Parçalar biraraya getirildikten sonra kanatlar bir folyo ile kaplanıyorlar. Bunun için maketçilikte kullanılan özel folyolardan veya herhangi bir folyo malzemesinden yararlanılabiliyor. Serinin ikinci modeli için çalışmalarını sürdüren Gallovic , dosyaların , satın alan kişi tarafından internette paylaşılmaması için özel istekte bulunuyor. Zira korunaklı STL dosyası sistem olarak mümkün olsa da pratikte kırılamayan şifre veya yazılım olmadığı için , kişisel hakların korunması sıkıntı yaratabiliyor. STL dosyalarının yazıcınızda yazdırılma uyumunun olup olmadığını denemeniz için KRAGA web sitesinde denemelik bir STL dosyası ücretsiz olarak sunuluyor. Daha fazla bilgiye KRAGA web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.
3D yazıcı ekosistemi denildiğinde aklımıza yazıcılarla ilgili pek çok ürün geliyor. 3D kalemler , filament kurutucular , filament besleme sistemleri , baskı yüzeyleri , çeşitli tipte nozzle'lar v.s.
Yakın gelecekte oldukça popüler olması beklenen çok renkli yazdırmanın ana bileşeni olarak yazıcılarda fazladan bir ekstruder'ın daha olması beklenir. Eğer iki renkli yazdırma yapılacaksa yazıcının mutlaka iki adet ekstruder'e sahip olması gerekir. "The Prometheus System" olarak adlandırılan yeni nesil filament besleme sistemi sayesinde yazıcınızda tek bir ekstruder olsa da çok renkli baskı alabileceksiniz.
Fikir oldukça ilginç. Tek ekstruder var ve bu ekstruder'a filament besleyen özel bir sistem var. Ve bu sistem , filamenti sorunsuzca sürekli olarak değiştirebiliyor. Bu durum çok değişik uygulamaların önünü açıyor. Örneğin sadece renk çeşitliliği artmakla kalmıyor , destek malzemesi olarak suda çözünebilen bir malzemeyi tek ekstruder'ı olan bir yazıcıda kullanma şansına erişmiş oluyoruz. Bu , destek yapısının elle veya keskiyle çıkarılamayacak bölgelerde olması durumunda büyük kolaylık sağlayacak bir durum. Ya da , bazı malzemelerin oldukça pahalı olması nedeniyle destek yapısında pahalı filament yerine ucuz bir filament tercih edilerek ekonomik avantaj sağlanabilir.
Prometheus sistemini geliştiren Kanada merkezli DisTech Automation ,projeleri için şu sıralar KickStarterda fon arayışındalar. Erken davranan destekçiler için sistemlerini 150 ABD dolarına sunuyorlar. Prometheus sistemini değişik paketlerde sunan DisTech Automation'ın KickStarter kampanyası 6 Ekim 2016'da sonlanacak olmasına karşın şimdiden gereken miktarın çok üzerinde bir miktarı toplamış durumda.
Özellikle kendi sistemini toplamaya meraklı , deneyimli kullanıcıların tercih etmesi gereken Prometheus Sistemi , mevcut pek çok 3D yazıcı kartıyla uyumlu bir yapıya sahip. Bağlantılar yapılıp , gereken ayarlamalar yapıldıktan sonra kullanıcıya çok değişik olanakların kapısını açacak olan sistem , çok renkli yazdırmanın en büyük sorunu olan nozzle sızdırması veya akıtması sorununa kendilerine has bir çözüm sunuyor. Parçanın yanında yükselecek ekstra yazdırılan bir kule sayesinde , filament değişimi esnasında oluşacak boşluk ve sızdırmaların önüne geçiliyor. Bir miktar filament boşa gitse de bu tekniğin , mevcut çift ekstruder'lı sisteme nazaran çok daha temiz ve kusursuz bir baskı almada büyük katkısı olduğu söyleniyor.
Her zaman duyduğumuz , ancak uygulaması için yeterince örnek göremediğimiz bir konu olan 3D yazıcıların eğitim amaçlı kullanımına ilişkin Thingiverse'de yeni bir sayfa açıldı. Sayfadaki bölümler oldukça düzenli ve derli toplu tutulmuş diyebiliriz. Eğitim konuları isimlerine göre sınıflandırıldığı gibi yaş grubuna yönelik olarak ayrı bir sınıflandırma da mevcut. Yeni başlayanlar ve ileri düzeyde olanlar için derlenmiş projeler , ayrıca "Thingiverse Eğitim" sayfalarında mevcut. Thingiverse Eğitim sayfalarında , eğitmenler hazır olarak bulacakları dersleri kendi dillerine çevirerek öğrencilerine aktarabilecekler. Tüm bunlara ek olarak , eğitmenler kendi aralarında yine bu sayfada bulacakları linkler üzerinden projeler hakkında bilgi alış-verişinde bulunabilecekler. 3D yazıcıları eğitimde kullanan pek çok gelişmiş ülke var. Daha önceden bildiğimiz kadarıyla ABD , İngiltere ve Finlandiya 3D yazıcıları eğitim müfredatlarına dahil etmişlerdi. Ülkemizde bazı özel eğitim kurumlarının da benzer girişimleri olduğunu biliyoruz. 3D yazıcılarla konuları öğrencilere anlatmak için gereken eğitim içeriği , doğaldır ki 3D yazıcıları tanıyan ve eğitimin gereklerini bilen bir grup tarafından hazırlanmalıydı. Mevcut olan bu açık , görülüyor ki gittikçe kapanmakta. Yakın zamanda Türkçe içerikli eğitimlerin de tüm eğitim camiamıza açık bir şekilde yayınlanması ümidiyle eğitmenlerimizi bu teknolojiyi kullanmaya çağırıyoruz.
Daha önce Doodle3D ile 3D tasarımı çocukların kullanabileceği düzeye indirme girişiminde bulunan Rick Companje , bu sefer daha karmaşık bir yazılımla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. 20 Eylül ve 21 Ekim 2016 tarihleri arasında KickStarter'da fonlama arayışında olacak olan yeni nesil "Doodle3D Transform" un başlıca özelliği 2D ve 3D tasarımı biraraya getirmesi. Sketch olarak başlayan çizim, "ekstrude","transform","rotate" gibi temel 3D komutlarını kullanarak model oluşturma yolunu izliyor.
Hem mobil hem de web üzerinden çalışabilen uygulamadan değişik formatlarda 3D dosya elde edilebiliyor. Uygulama içerisinden belli başlı 3D baskı servislerinden sipariş verme olanağı sunuluyor. Özet olarak , "Doodle3D Transform" , tasarım işini ilk versiyonları olan uygulamadan çok daha ileriye taşıyarak ileri düzey tasarımcıların da kullanımına uygun olabileceği bir yapıya büründürmüşler. Proje sayfasına bu linkten ulaşabilirsiniz.
3D model depoları arasında SketchFab pek çok yeni medya unsurunu desteklemesiyle ön plana çıkıyor. Sanal gerçeklik (VR) , Facebook , LinkedIn ile olan entegrasyonlar SketchFab'ı oldukça farklı bir noktaya yerleştirdi. SketchFab blog sayfalarında yeralan son habere göre artık Twitter da akışında 3D model desteğini SketchFab üzerinden sunacak. Bu , Twitter kullanıcılarının akıştan ayrılmadan 3D model görüntüleme şanslarının olması anlamına geliyor. SketchFab yetkilileri, gelecek zamanda değişik platfomlarla entegrasyonlar gerçekleştirmeye devam edeceklerini belirtiyorlar.
SketchFab , halen bir milyonun üzerinde 3D model barındırıyor. |
Geçmiş Yazılar
March 2023
|
Hizmetlerimiz3 boyutlu baskı
3 boyutlu çizim |
Hakkımızda |
Destek |