Darth Vader by Oral Tosun
3D printed with ABS via YouTube http://youtu.be/ftS1Y6oqws0
Dünya genelinde her yıl onlarca doğal veya doğal olmayan pek çok felaket yaşanıyor. Bunlardan bir tanesi geçen yıl yaşanan Nepal depremiydi. Deprem sonrasında bölgede yaşayan insanlar pek çok doğal gereksinimlerden yoksun kaldılar. Temiz su , elektrik , sağlık araç ve gereçleri v.b.
"Field Ready" isimli bir yardım kuruluşu dünya genelinde felaket bölgelerindeki yaşamı , o bölgedeki mevcut olanakları kullanarak (dışarıdan mümkün olduğunca az yardım talep ederek) yeniden eski haline getirmeyi amaçlıyor. Bir felaket sonrasında olağan lojistik akımının eski işlerliğini yitirmesi ve ihtiyaca uygun malzemelerin temininde yaşanan güçlükler nedeniyle Field Ready sorunlara mevcut olanaklar çerçevesinde çözümler bulmayı hedefliyor. Bu sayede daha çok insana yardımın ulaşabileceğini ve daha çok hayat kurtarabileceklerini düşünüyorlar.
Field Ready'nin en çok kullanmayı tercih ettiği cihazlardan olan kişisel 3D yazıcıları , felaket bölgelerinde hasar gören su şebekelerini yeniden ayağa kaldırmak , yaralılar için gereken ameliyat ve çeşitli tıbbi gereçleri üretmek , uzvunu kaybedenlere protez yapmak gibi görevlerde kullanıyorlar.
Yukarıdaki resimlerde görüldüğü üzere Nepal depreminde hasar görmüş içme suyu şebekesi , bir kişisel 3D yazıcının aracın ön kaputunun üzerinde imal ettiği plastik parçalarla tekrar kullanılır duruma getirildiler. Bu gerekli parçaların dışarıdan kargo veya nakliye yoluyla temin edilmesi yoluna gidilseydi , çok zaman alacaktı ve bazı durumlarda gelen parçalar amaca hizmet edecek özelliklerde olmayabileceklerdi. Nepal gibi ulaşımın zor olduğu bir bölge için lojistiğin ne kadar sıkıntılı olduğu herkes tarafından kolayca idrak edilebilir.
Özel HTML seçmek için tıklayın
Felaket bölgesinde sorunlara çözüm üretme fikri kulağa çok hoş gelse de bünyesinde bir takım sorunları barındırıyor. Örneğin 3D yazıcıları kullanacak ve bilgisayarda tasarım yapabilecek insanların mevcudiyeti gerekli. Bu nedenle , Field Ready uzmanları, 3D yazıcıları kullanacak ve bilgisayarda tasarım yapabilen insanları eğitmiş olarak felaket bölgesinden ayrılıyorlar.
3D yazıcıların adını yeni duyan birisi bu teknolojiye kuşkuyla yaklaşabilir. 3D yazıcıların ne derece gerekli olduğu konusunda halen akıllarında soru işareti olan insan sayısı çok fazla. Çünkü şimdiye kadar kullanılan imalat yöntemleri bir çok , hatta tüm ihtiyaçlarımızı gidermemiz için çözüm üretmektedirler. 3D yazıcılara neden gereksinim olsun ki ? 3D yazıcıların sınırlı çeşitlilikte malzeme kullanabilmeleri , üretim hızlarının yavaş olmaları ve tam renkli çıktı almada yaşanan maliyet ve performans sorunları nedeniyle oluşan bu soru işaretlerini giderecek yeni bir kitap yayınlandı: "3D Printing will rock the World" yazarı: John Hornick. Bir 3D yazıcısı olan veya konu hakkında bilgisi olan birisi için 3D yazıcıların önemini kavramak ve gelecekteki rollerini kestirmek zor değildir. Fakat nispeten yeni bir teknoloji olduğu (1980'lerden beri var) için çoğu insan durumdan habersiz. Yazarın kendisi bir IP(Intellectual Property-Düşünce hakları) hukuk bürosu kurucusu ve yöneticisi. 3D yazıcılarla ilgili sıkça hukuki konular önüne gelen John Hornick , aynı zamanda bir 3D yazıcı hobiseveri. Yazıcıların silah yapımıyla ilgili basında çıkan haberlerinden hepimiz haberdarız. Aslına bakılırsa silah yapımı için birçok alet kullanılabilmekte. Bu iş için masaüstü torna tezgahları bile var. Fakat konu 3D yazıcılar olunca insanların bilgisinin az olduğu bir konu olduğu için yankısı daha fazla olabiliyor. Hornick kitabında 3D yazıcıların günümüzdeki etkilerinden başlayıp , gelecekteki etkilerine kadar geniş bir alandaki görüşlerini somut kanıtlarla destekleyerek açıklama yolunu seçmiş. Kitabın tamamını şahsen okumadım , okuma listeme eklediğim kitabın bölüm başlıklarına ve yapılan yorumlara göz gezdirdim Kitap hakkında sektörden gelen geri bildirimler Hornick'in kitabını oturttuğu temel mantığa destek verir nitelikteler. Hornick'in kitabında öne sürdüğü argümanlardan bir tanesi olan şu fikre katılmamak mümkün değil:
"Bugün ABD'de yaklaşık 6 milyon kişi hobi veya profesyonel amaçlı marangozluk yapıyor. Sadece ağaca şekil vermek için çeşitli aletleri , para verip satın alıyorlar. Peki , neden herşeyi imal edebilecek olan bir cihaza para vermesinler ?" Bu tesbit , günümüzde 3D yazıcı satış rakamlarındaki artış oranıyla zaten doğrulanıyor. Kitabı online veya fiziksel olarak amazon.com'dan edinebilirsiniz. 3d yazıcıları mucidi Charles(Chuck) Hull tarafından kurulan 3d Systems firması, 31 Ocak 2016 itibarıyla tüketici 3d yazıcı segmentini sonlandıracağını duyurdu.
Ekim ayında şirketin Başkanı ve CEO'su Avi Reichental 'in istifasıyla sarsılan şirketin hisselerindeki düşüş devam ediyor. 3d Systems' in tüketici segmentindeki yazıcısı 999 dolarlık Cube yazıcısı piyasada kendine yer bulamamıştı. Bunun en başta gelen nedeni yazıcının sadece kendi özel filamentlerini kullanması ve kapalı bir sisteme sahip olması nedeniyle kullanıcılara geliştirme olanaklarını sunmamasıydı. Tüketiciye yönelik perakende satış yapılan Cubify.com da sonlandırılacak. Eldeki Cube yazıcıların stokları eriyince kadar satışına devam edilecek. Diğer yandan, endüstriye yönelik üretilen 2800 dolarlık Cube Pro yazıcılarına artan oranda yatırıma devam edileceği duyuruluyor. 3d Systems, masaüstü yazıcıları, mühendislik ve endüstri bazlı olarak düşüneceklerini ve yatırımlarını bu konseptte devam ettireceklerini kamuoyuna duyurdu. Tüm bunlar ne anlama geliyor? 3d yazıcılara olan ilgi azalıyor mu? Rakamlar bunun tersini söylüyor. Geçtiğimiz dönemde satılan 3d yazıcıların %85 'i tüketici segmentinde gerçekleşmiş. 3d Systems rakiplerinin ataklarına karşılık verememiş ve özellikle Cube yazıcısının başarısız performansı nedeniyle bu segmentte tökezlemiş görünüyor. Benzer durumu Stratasys ile de gördük. Makerbotu satın aldıktan sonra büyük şirket mantığı ile tüketiciye yaklaştıkları 5. Jenerasyon Makerbot ile tökezlemiş olan firma 2016 için yeni modeliyle tüketici segmentinde tekrar eski başarısını yakalamayı planlıyor. Tabii ki tüketiciye yönelik yazıcıların gelişimleri ve fiyat düzeyi çok ileri bir zamanda aynı noktada buluşabilir. 3d Systems ilk raundu kaybetse de ikinci raundu alabilir. Gelişen teknolojinin hayatımıza kattığı bir çok kolaylığa artık çoğumuz alıştı. Fakat teknolojinin gelişmesi devam ediyor ve yeni bir çok kolaylık hayatımıza katılmaya devam ediyor. Bunlardan birisi 3D görsel gezinme olarak adlandırabileceğimiz "Virtual Tour" denilen yeni medya tekniği. Bu teknikte ortamın 360 derecelik fotoğrafları tek bir enstantaneye sığdırılıyor , gerekirse bu enstantanelerden bir dizi oluşturularak sanal tur "virtual tour" oluşturuluyor. Böylece oturma odamızın rahatlığı içerisinde dünyanın en önemli müzelerini bilgisayar,tablet ya da cep telefonumuz aracılığıyla gezebiliyoruz. 2011 yılında Google Art Project (Google Sanat Projesi) başlatıldıktan sonra kurulan Google Cultural Institute (Google Kültür Enstitüsü) İngiltere'de bulunan British Museum'un bir sanal turunu oluşturarak tüm dünyanın kullanımına sundu. Bu tur British Museum'da sergilenen 4500 civarında eserin tamamını kapsıyor. Bu sayı aslında müzenin arşivinin sadece %1'ini oluşturuyor. Google bu çekimi yapmak için müzeyi 5 gün boyunca özel bir görüntüleme cihazıyla dolaşmış. Çekim , müzenin ziyarete kapalı saatlerinde yapılmış. Dolayısıyla müze sanki sizin için kapatılmış gibi koridorlarında rahatlıkla gezebiliyorsunuz. Blog sayfamızı takip edenler, British Museum'un sergilenen eserlerin 3D taramalarını dijital ortamda herkesin kullanımına sunmaya başladığını hatırlayacaklardır. 3D taraması mevcut bir eserin önüne geldiğinizde bu eserin djital 3D dosyasını bilgisayarınıza indirebileceksiniz. Google'ın Street View özelliği ile yapılan bu sanal tur , sadece British Museum ile sınırlı değil. Google Art Project çerçevesinde bir kaç müze daha bu şekilde gezilebiliyor. ilerleyen zamanda sanal tur atılabilen müzelerin sayısının artacağına şüphe yok.
3D yazılımlarıyla tanınan Autodesk , geçtiğimiz yıl içerisinde şirket tarihinde ilk kez bir donanım ürünü olarak "Ember" adını verdiği 3D yazıcısını piyasaya sunmuştu. Şirketin bu hamlesi 3D yazıcılara olan ilgisini kanıtlamaya yetiyor. Fakat Autodesk , bunlar dışında 3D yazıcılar konusunda içerik üretme ve liderlik konusunda şu anda en aktif firmalardan birisi olduğunun işaretlerini oluşturduğu Spark platformu ve bu platforma destek sunan yazılımlarla çok daha net olarak veriyor. Bu yazılımlardan bir tanesi olan Print Studio ücretsiz olarak kullanıma sunuldu. Print Studio , 3D modelleri yazdırmadan önce kullanılan bir hazırlık yazılımı. Modelinizde onarılabilecek hatalar varsa , onaran , destek yapısı gerekliyse oluşturan ve Slicer özellikleri olan bir yazılım. Hali hazırda 7-8 adet yazıcı ile uyumlu çalışan Print Studio ilerleyen zamanda diğer üreticileri kapsayacak şekilde geliştirilebilir. Belli yazıcılarla uyumlu çalışsa da Print Studio'nun STL export seçeneği ile onarılmış ve destek yapısı ilave edilmiş model , tüm diğer yazıcılarda kullanılabilir. Yazdırma öncesinde temel bazı ayar seçenekleri sunuluyor. Fakat detay istenilirse hiç istemediğiniz kadar detay seçeneği önünüze konuluyor. Raftın kendi içerisindeki yapısının nasıl olması gerektiğinden tutun , destek yapısı yoğunluğuna kadar çok çeşitli seçenekler mevcut. Yazımın başında bahsettiğim gibi Spark platformunun bir üyesi olan Print Studio'ya çeşitli Autodesk uygulamalarının içerisinden ulaşmak olanaklı. Bunlardan bir tanesi Fusion 360. Burada oluşturduğunuz 3D modelleri 3D baskıya hazırlamak üzere doğrudan Print Studio'ya transfer edebiliyorsunuz. Print Studio İngilizce destek sayfalarıyla sade ve anlaşılır şekilde uygulamayı ve prosesi anlatıyor. Denemek isteyenler Autodesk Spark Platformuna ücretsiz üye olduktan sonra Print Studio'yu buradan indirebilirler. Zaten bir Autodesk hesabınız varsa üye olmanıza gerek yok. Kişisel 3D yazıcılarda (filament kullanılan) temelde iki türde ekstruder'dan söz edilebilir: Direkt veya Bowden tipi. Aşağıdaki iki resimden de görebileceğiniz gibi filamenti nozzle'a (sıcak uç) sevk etmenin mantığı aynıdır. Ekstruder motoru filamenti nozzle'a doğru sevk eder. Direkt metodda filament ekstruder motorundan hemen sonra nozzle'a girer. Ekstruder ve nozzle birbirlerine çok yakındır. Bowden tipinde ise ekstruder ve nozzle arasındaki mesafe bir hayli fazladır. Ekstruder motoru filamenti kavrayıp nozzle'a doğru bir boru (bowden tüpü) içerisinden sevk eder. Bu boru sayesinde hareketli nozzle bloğu , direkt sistemdekinin aksine ekstruder'dan ayrılmış olur. Bunun avantajlı ve dezavantajlı yönleri vardır. Bowden tipi ekstruder sisteminin avantajlı yanı hareketli bloğun ekstruderın ayrı bir yerde olamsından dolayı hafif olması nedeniyle sistemin daha hızlı çalışmasına izin vermesidir. Ayrıca yine bu hafiflik ve rahat hareket olanağı nedeniyle daha hassas baskılar yapmak mümkündür. Dezavantajlı yanı ise özellikle esnek filamentlerde sistemin çok iyi ayar yapılması gerektiğidir. Çoğu durumda esnek filamentlerin Bowden sisteminde kullanılması tavsiye edilmez. Bowden sistemi genelde delta yapısındaki yazıcılarda bulunur. Kartezyen tipi yazıcılarda ender de olsa kullanılmaktadır (Ultimaker). Hangisini tercih etmek gerekir diye sorulursa bunun yanıtı şöyle verilebilir: Eğer deneyimli bir kullanıcıysanız ve yazıcının ayarlarını çok iyi yapabileceğinize inanıyorsanız ve bu zaman kaybı sizin için sorun olmayacaksa o zaman Bowden sistemine sahip bir yazıcı tercih edilebilir. Yeni başlayan birisiyseniz ve hızlıca sonuca gidip biran önce yazıcının çıkartacağı objelerle ilgiliyseniz bu durumda direkt sistemi tercih etmeniz daha mantıklı olacaktır.
Yazılarımda sıklıkla bahsettiğim gibi 3D yazıcıları hayatın her alanında kullanabilirsiniz. Sizi kısıtlayacak tek şey hayal gücünüz olacaktır. Hollandalı kitap ciltleme ustası Luc Volders , kabartmalı kapağa sahip kitapların ciltlenmesinde önceleri boş kartonların üzerlerine çizim yaptıktan sonra keskin bir bıçakla tek tek bu çizgileri takip ederek kabartma yapmak istediği deseni kartondan çıkarıyormuş. Bu zahmetli ve zaman alan işlemi kısaltmanın yolunu 3D yazıcı kullanarak bulmuş. Kabartma yapmak istediği yazıyı istediği fontta Google'da aratarak buluyor ve sonrasında bu Google görselini , ücretsiz online dosya format dönüştürücüleri aracılığıyla .SVG formatına çeviriyor. Vektörel format olan .SVG resim formatı 3D yazıcılar için tasarım yapan herhangi bir çizim aracına kolayca aktarılabilir. Luc , bu tarz yazılımlardan birisi olan Tinkercad'i kullanmış. Kabartma yapmak istediği yazıya istediği kalınlığı Tinkercad'de verdikten sonra 3D yazdırılabilir dosyayı STL formatında bilgisayarına indirmiş ve kendi topladığı Prusa I2 yazıcısında yazdırmış. Kabartma harfler gerçek nesneler olarak elde edildikten sonraki proses , kabartmaları elle keserek elde edilendekiyle aynı şekilde devam ediyor. Kabartma harfler , kartona tutkallandıktan sonra , üzerlerine yine bir tutkal ve suni deriden kitap cildi seriliyor ve preslenerek yapıştırılıyor.
Günümüzde medyada olsun , günlük hayatta olsun sıklıkla duyduğumuz kavramlardan birisi "birşeylerin demokratikleştirildiği" ni ifade eden açıklamalar dizisidir. Demokratikleştirmeden kastedilen bir ürünün veya bir şeyin herkesin erişimine açılması durumudur. Örnek verecek olursak , otomobilleri Henry Ford (ilk seri üretim araba olan Ford model-T'yi üreterek) , kişisel bilgisayarları Microsoft (herkesin kullanabileceği bir işletim sistemi oluşturarak) , elektrik akımını Nikola Tesla (Alternatif akımı keşfederek) demokratikleştirmiştir diyebiliriz. Bu şahıs ve şirketler sayesinde bugün günlük hayatta kullandığımız faydalı pekçok şey bizler için son derece sıradan öğeler haline geldiler. Hollanda merkezli bir girişim olan "Printr" , 2014 yılında kurulduktan sonra 3D yazıcıları herkesin kolayca kullanabilmesi için "Formide" başlığı altında bir aksiyon listesini eyleme geçirdiler. Bu listede 3D baskıya giden yolda en temel dört aşamayı kullanıcının kontrolune sunmayı amaçladılar:
![]() Formide çatısı altında Printr en önemli adımlarından birini atarak , yılbaşı öncesinde ekosistemlerinin en önemli yapıtaşlarından birisi olan Slicer'ları Katana'yı 3D baskı camiasının kullanımına ücretsiz olarak sundular. Kullanıcılar bu sayede 80'in üzerinde baskı öncesi yapılması gereken ön ayarı ortalama dört ayarda kolayca halledebilecekler. Bir çok 3D yazdırma ayarını sadeleştiren Katana şimdilik iOS ve Linux işletim sistemleri için yayınlandı. Windows versiyonunun yakın bir zamanda hazır olacağı bilgisi veriliyor.
3D yazıcıların demokratikleşmesine katkı sağlayacağını düşündüğümüz bu yaklaşımın diğer ayaklarında benzer durum olur mu ? Bilindiği üzere Formide sisteminin diğer elemanları ücret karşılığında edinilebiliyor. Umarız Katana , başarılı bir Slicer yazılımı olarak gelişimine devam eder. ![]() Egzotik veya özel alaşımlı 3D yazıcı filamenti alanında yaptığı katkılar göz ardı edilemeyecek olan Kai Parthy'i 3D filament mucidi olarak adlandırmak yanlış olmaz. Alman mühendis , 3D filament portföyüne eklediği yeni filamenti SOLAY'i sektörün kullanımına sundu. SOLAY , karakteristik olarak doğal kauçuğu andırıyor. Yüzey hissi olarak da köselemsi bir yapısı var. Bu yeni filamentin özellikle ayakkabı sektöründe ses getirmesi bekleniyor. Kai Parthy , iş yaşamı geçmişinde benzer sektörlerde çalıştığı için yeni filamentin özelliklerinin ayakkabı sektöründe kullanılan doğal malzemelere yakın olduğunu belirtiyor. SOLAY hammaddesinin doğal kauçukla aynı esneklikte ve benzer sertlik değerinde olduğu belirtiliyor. (Shore A / ~90) SOLAY malzemesinin kolay boyanabilir olması bir diğer avantajlı yönü. Bir marker kalemiyle bile renklendirilebilen SOLAY filamenti , giyilebilir ürünlerde aranan görsellik kriterine renklendirme açısından kesinlikle uyumlu denilebilir. SOLAY filamenti 175 ile 190 derece arasında yazdırıldığında doğal kauçuk renginde obleler elde ediliyor.Sıcaklığı artırdığınızda renk koyulaşmaya başlıyor. En iyi sonuç 0.2mm katman yüksekliği ayarı seçildiğinde elde ediliyor. Katman kalınlığı bu değerin üzerinde seçildiğinde obje yapısı daha sert bir hal alıyor. Baskı tablasının ideal sıcaklığının 20-60 derece arasında olması tavsiye ediliyor. 3D yazıcı çalışma performansı son derece başarılı olan SOLAY filamenti şu anda sadece 3mm çapında olarak piyasada bulunabiliyor. 1.75mm çapındaki versiyonunun 2016 bahar aylarında piyasada olması bekleniyor. SOLAY filamentinin fiyatı diğer Kai Parthy özel filamentleriyle hemen hemen aynı fiyata sahip. Filamenti piyasada bulmakta zorlanıyorsanız Kai Parthy'e bir e-posta yazmanız yeterli olacaktır. Mucidin web adresi : http://cc-products.de/ Bu arada eklemeden geçmeyelim: Kai Parthy bir grup arkadaşıyla beraber Ocak 2016'da , 1.75mm ve 3mm filamentlerin çap ayrımı olmaksızın tüm masaüstü 3D yazıcılarda kullanılmasını sağlayacak bir aparatın KickStarter kampanyasını başlatacağını duyurdu. Konuyla ilgili gelişmelerden sizleri haberdar edeceğim.
|
Geçmiş Yazılar
April 2023
|
Hizmetlerimiz3 boyutlu baskı
3 boyutlu çizim |
Hakkımızda |
Destek |