3D kalem piyasasında adını duyuran ilk isim 3Doodler oldu. Sonrasında birçok üretici 3Doodler'ı izledi. İlk çıktıklarında 3D kalemlerle düzgün ve elle tutulabilir birşeyler üretmenin zorluğu hemen anlaşılıyordu. Bu kalemleri düzgün kullanabilmenin tek yolunun zaman içerisinde el alışkanlığı elde etmek ve kullanan kişinin yetenekli birisi olması gerektiği düşüncesi hakimdi. Ve 3Doodler piyasaya sürüldüğünden bu yana epeyce bir süre geçti. Geçtiğimiz günlerde ikinci versiyonu da piyasaya sürülen cihaz , KickStarter tarihinde en fazla fonlamayla gerçekleştirilen projeler arasındaki yerini aldı. 3D kalemin pazardaki yeri ispatlanmış oldu. 3Doodler'ın , geleneksel olarak düzenlediği yıllık yarışmasına bu sene 200'ün üzerinde eser katıldı. Ve her kategoriden 6'şar eser seçilip final değerlendirmesine alındı. Yarışma jürisi tarafından kazanan adayın açıklanması bugün gerçekleşecek. Yazımın başında da belirttiğim gibi 3Doodler'ın piyasaya ilk sürümünden bu yana epeyce zaman geçti. Bu ürünü kullanmaya başlayanlardan bazıları cihazdaki yetilerini oldukça geliştirdiler. bunu yarışmaya katılan eserlerden anlayabiliyoruz. 3Doodler yarışma galerisinde , gerçekten de inanılması güç güzellikte eserler sergileniyor. İşte bunlardan bazıları: Görünen o ki ,3D kalemler birer sanat aracı olarak benimsenmeye başlamışlar. Bunun yanında yarışmaya katılan eserler arasında 3D kalemle yapılmış fonksiyonel ürünler de var. Tüm bunların dışında ; 3D kalemler , 3D yazıcısı olanlara yardımcı bir cihaz olarak hizmet verebilmektedir. Şöyle ki;
Eğer bir baskınızda yazdırma sonrasında bazı bölgelerde delikler veya yüzeyde boşluklar kaldıysa buraları baskınızda kullandığınız filamentinizle 3D kalem yardımıyla doldurmanız , boşlukları kapatmanız mümkündür. Bunun yanında yine 3D kalem aracılığıla birden fazla parçayı birbirine yapıştırmanız mümkündür. Yapıştırma işlemi için tutkal yerine orjinal filamenti kullanmanız , finalde ortaya çıkan objenin bütünlüğüne katkı sağlayacaktır. 3D yazıcıların besini olarak nitelendirebileceğimiz 3D modellerin elde edilebilmesi için günümüzde temelde iki farklı teknik kullanılmaktadır. Bunlardan ilki 3D cad yazılımlarıyla bir tasarımcı aracılığıyla oluşturulanlar ve diğeri de 3D tarayıcılarla gerçek objelerin taranması yöntemiyle elde edilenlerdir. İkinci yöntemi kendi arasında farklı kategorilere ayırmak mümkündür: Laser , optik veya fotogrametrik yöntemlerde tarama yapılabilmektedir. Fotogrametrik yöntemde 3D modeli (replikası) çıkarılmak istenen objenin çeşitli açılardan fotoğrafları çekilir ve sonrasında bu fotoğraflar bilgisayar ortamında birleştirilerek tek bir 3D model elde edilir. Geçtiğimiz günlerde Washington Üniversitesi'nden bilim adamları yeni geliştirdikleri ileri düzey bir yazılımla , insanların internet üzerindeki resimlerini bularak , yukarıda bahsettiğimiz fotogrametrik teknikle o kişilerin 3D modellerini elde edebileceklerini duyurdular. Tabii aynı yöntem diğer objeler için de geçerli olabilir. Şimdilik yapılan açıklamayla yetinmek durumundayız. Geliştirdikleri yazılımı en iyi aşağıdaki videoyu izleyerek anlayabilirsiniz: Yazılım , sadece fotoğraf üzerinden değil , video üzerinden de çalışabiliyor. Ve istenildiğinde bir insanın mimiklerini diğer bir insanın mimiklerine atayabiliyorsunuz. Bu yazılımın kullanıma sunulmasıyla beraber , artık var olmayan , ancak internette resimleri olan her cismin veya objenin 3D modeli yapılabilecek demektir. Tahrip edilen tarihi eserlerin 3D modelleri ve baskıları alınabilecek , yaşarken büstü çıkarılmamış olan şahsiyetlerin 3D modelleri elde edilebilecek , v.b.. Buradan çıkarmamız gereken en önemli sonuç , 3D dijital dosya oluşturmada yeni araçlara kavuştukça , 3D yazıcıların daha da gelişip , yaygınlaşmaya başlayacaklarıdır. Beslenen bir kaynağın gelişmesi kaçınılmazdır.
Arçelik'in teknik koordinatörü Metin Bilgili'nin PlastEuroasia Fuar'ında yaptığı açıklamalar plastik sektöründe 3D yazıcıların kullanılmasının önemine dikkat çekiyor. Bilgili , üretim hatlarında kullandıkları plastik parçaların çoğunluğunu kalıplı plastik tekniği ile yaptıklarını , ancak 3D yazıcı teknolojisinin kullanılmasıyla kalıplı plastik yöntemiyle üretilemeyen parçaların üretiminin mümkün olduğunu belirtiyor.Arçelik , kendi bünyesindeki kalıphanede ürettiği kalıplara ilave olarak ihtiyacının %40'ını dışardaki kalıphanelerde yaptırıyor. Bilgili açıklamasında 3D yazıcılardan kalıp üretiminde de yararlandıklarını belirtiyor. Bu sayede daha hassas ve çabuk kalıp üretmenin olanaklı olduğunun altını çiziyor. Şu anda Avrupa'nın en büyük ikinci ev aletleri üreticisi konumundaki Arçelik'in teknik koordinatörü Metin Bilgili'nin yukarıda belirttiğimiz nedenlerden ötürü tüm plastik üreticilerine yaptığı çağrıya ek olarak ileride 3D yazıcıda plastik parçaları üretilen makinaların yedek parçaları neden evlerdeki 3D yazıcılarda üretilmesin ? diyoruz. Bu durumda lojistik masrafları düşecek , firmalar yedek parça stoklarını azaltma yoluna gidecektir. Tüm bunların çevre ve ürün maliyeti üzerine olumlu etkileri olacaktır.
Çin'de ve ABD'de ofisleri bulunan 3D yazıcılar için malzemeden ,yazılıma kadar çeşitli çözümler sunan MakeX'in iki yeni ücretsiz uygulaması denemeye değer. Özellikle takı üreticilerinin ilgisini çekebilir. Bunlardan ilki RingX denilen ve artistik yüzük tasarımlarını birkaç parametreyi değiştirerek oluşturmanızı sağlayan uygulama. STL dosyasını doğrudan uygulama içerisinden elde edebiliyorsunuz. Ayrıca RingX'in rastlantısal olarak tasarım oluşturmanıza yarayan bir butonu da var. Bir diğer ücretsiz uygulama TouchVoice denilen ve ses dalgalarını görünür hale getirmeyi amaçlayan yazılım. İnsan sesi veya her objenin kendine has bir sesinin olduğu düşüncesinden yola çıkılarak hazırlanan uygulama içerisinde oluşturulan 3D ses diyagramları arzuya göre yeniden şekillendirilebiliyor, küpe veya kolye olarak kullanılması amacıyla kulp takılabiliyor. Yazımın başında da bahsettiğim gibi özellikle takı tasarımcıların ilgisini çekebilecek yazılımları ücretsiz olarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz. MakeX ekibi ayrıca yeni özelliklere sahip diğer tasarım araçlarını önümüzdeki zaman diliminde kullanıma sunacaklarını belirtiyorlar.
Voronoi stilde 3D model denildiği zaman , modelin yüzeyinde biyolojik dokular şeklinde açılmış delikli yapılar akla gelir. Bu konudan daha önceki bir yazımda bahsetmiştim. Ayrıca Voronoi yapısı hakkında daha detaylı bilgiyi Vikipedi'de bulabilirsiniz. Bir 3D modeli Voronoi stilinde yeniden düzenlemek için bir dizi işlemi bazen birden fazla yazılım yardımıyla yapmanız gerekebilir. Bu nedenle süreç biraz uzun olabilir. Bu süreci kısaltmak için yeni bir araç ücretsiz olarak kullanıma sunuldu: Voronator. Voronator , internet tarayıcınız üzerinden ,abonelik gerektirmeden yükleyeceğiniz 3D dosyalarınızı Voronoi stilinde düzenleyerek size geri gönderiyor. Voronator , PLY veya STL olarak düzenlenen yeni Voronoi stil 3D dosyanızı birkaç dakika içerisinde indirilmeye hazır hale getiriyor. Bekleme süresi bazı modellerde biraz uzun olabilir. Fakat yine de modeli oluşturmak için bir zahmete katlanmanız gerekmemesi Voronator aracını kullanışlı bir hale getiriyor. Yukarıda aynı modeli iki farklı metodla Voronoi stilinde yeniden düzenledim. Soldaki MeshMixer yardımıyla ve sağdaki Voronator yardımıyla. Her ikisinde görülen efeklerde ufak farklar var. Hangisinin daha iyi olduğu tamamen kişinin zevkine kalmış bir durumdur. Voronator ile düzenlenen dosyayı çok daha çabuk ve zahmetsiz olarak elde ettiğimi söyleyebilirim.
Voronoi tarzında düzenlenmiş dosyaları yazdırırken destek malzemesi seçimi konusuna dikkat edilmelidir. Genelde model yapısı destek malzemesi kullanılmadan yazdırılmaya uygundur. Ancak modelin bazı bölgelerinde yer eksenine göre dar açılar varsa mecburen destek yapısını kullanmak gerekebilir.Bu durumda destek yapısı için yüzey alanı seçeneğini büyük (geniş) değerde seçmekte fayda vardır. 3D baskının yazıcıdan tüylenmiş bir halde çıkması az rastladığımız bir durum değildir. Bunun birkaç sebebi vardır. Filamenti doğru sıcaklık ayarında kullanmıyor olabiliriz ya da "Retraction" denilen Slicer ayarı doğru seçilmemiş olabilir. Yukarıdaki resimde görülen Eiffel Kulesi baskısında aşırı derece bir tüylenme görülmektedir. Filamentimizi doğru sıcaklıkta çalıştırmazsak , nozzle bir noktadan diğer noktaya (yazdırma yapmadan) seyahat ederken bir miktar plastiği akıtacaktır. Ve bu az miktar plastik model yüzeyine tutunarak bir lastik gibi uzayıp , incelecek ve tüylenmeyi oluşturacaktır. Doğru sıcaklık nedir ? Filamentin üreticisinin belirttiği sıcaklıktır. Ancak fiiliyatta biz yazıcımızı verilen değere ayarlasak da , ortam koşulları , yazıcımızın sensör ve ayarlarından kaynaklanan ufak tefek dalgalanmalar olabilir. Bu durumda eğer , nozzle'dan halen bir akıntı varsa , nozzle sıcaklığını biraz daha düşürmemizde fayda olabilir. Bu iş biraz deneme yanılmaya dayanır ve can sıkıcı olabilir. Bunu düşünen yazıcı geliştiriciler , yazıcıyı kontrol eden Slicer yazılımına "Retraction" denilen bir ayar koymayı düşünmüşler. Bu ayar sayesinde nozzle baskısını modelin bir noktasında bitirip , diğer noktasına gitmeden hemen önce ekstruder motoru filamenti bir miktar geri çeker ve bu durum nozzle'da adeta küçük bir vakum oluşturur. Bu sayede filament nozzle'ın seyahatı esnasında modele bulaşmaz ve akıtma yapmaz. Bu soruna çözüm getiren bir yaklaşımdır. Fakat "retraction" ayarının doğru seçilmemesi durumunda bu sefer filament iyice ezilecek (modelin yapısına göre retraction'ın çok sık yapılması gerekiyorsa) ve ekstruder dişlisi filamenti kavrayamayacak duruma gelecektir. Bu durumda baskı yarım kalacak , tüm yazdırma işlemine tekrar baştan başlanılması gerekecektir. Yazıcı ayarlarının doğru seçilmesinin baskı kalitesine etkisinin önemini burada bir kez daha vurgulamak gerekir. Tabii tüm bunların yanında yazdırılmak için seçilmiş geometriden kaynaklanan kaçınılmaz bir tüylenme durumu olabilir. Yukarıdaki Eiffel örneğinde olduğu gibi çok sayıda atlama gerektiren baskılarda tüm ayarlar iyi seçilmiş olsa da bir miktar tüylenme olabilir. Bu durumu baskı sonrasında modele "sıcak hava tabancası" ile dikkatlice hava yönlendirilirse , bu tüylerin büzüşmeleri ve görüntüden kalkmaları sağlanır. Bir anlamda modeli tütsülemiş oluruz.
Microsoft'un en az kullanılan cihazlarından birisi olan Kinect'i tüketiciler nezdinde daha cazip kılabilmek için geliştirdiği yeni uygulama ses getireceğe benziyor. Kinect'in son versiyonuyla çalışan "3D Scan" uygulaması Microsoft Mağaza'dan ücretsiz olarak indirilebilir. Xbox One oyun konsollarının 3D görüntüleyici olarak kullanılabilmesi ve yeni yazılan bu uygulama ile Kinect bir 3D tarama cihazına dönüşüyor. İşin iyi yanı Microsoft aynı uygulamanın Windows 8.1 ve 10 versiyonlarını da yayınlamış. Kinect , hareket , ses ve derinlik algılayıcılarına sahip bir cihaz. Bu özellikleri yeni "3D Ssan" yazılımıyla buluşunca ortaya selfie çekilebilen , oldukça tatminkar bir 3d tarayıcı çıkıyor. Yeni uygulama ve kinect ile oluşturulan 3D modeller , Microsoft'un 3D yazıcılar için geliştirdiği 3D builder (ücretsiz) uygulamasında düzenlenebilir veya bir 3D yazıcıda yazdırılabilirler. 3D Scan uygulaması ile tarama yaparken kinect'i iki türde kullanabiliyorsunuz. Birinci senaryoda taraması yapılan nesne sabit , kinect hareketli seçilerek tarama yapılıyor. Yani kinect ile objenin çevresinde dolaşılarak tarama yapılıyor. İkinci senaryoda bunun tam tersi , obje hareketli , kinect sabit tutularak tarama yapılabiliyor. Odanın aydınlatma koşulları taramanın kalitesine etki yapabiliyor. Aşırı gölgelerin olmadığı yeterli aydınlatmaya sahip bir ortam en iyi sonucu verecektir. Daha önce 3D Builder uygulamasıyla beraber gelen bu özellik , ayrı bir uygulama olarak sunulmuş. Diğer Kinect benzeri (Asus Xtion ve PrimeSense) optik tarayıcıları desteklememesi en büyük dezavantajı olan uygulama ile gerçekçi 3D modeller elde edebilirsiniz.
İçilebilir kitap olur mu ? Konuya değişik açıdan yaklaşırsak olabileceğini anlarız. Bugün dünyamızda yaklaşık olarak 1 milyar insanın temiz içme suyundan yoksun yaşadığı varsayılıyor. Konu üzerinde kafa yoran uzmanlardan biri olan kimyacı Dr. Theresa Dankovich, McGill University & University of Virginia 'da çalışıyor. Geliştirdiği özel filtreler sayesinde sudaki organik kirlenme %99.9'un da üzerine çıkabilen oranlarda mikroplardan arındırılabiliyor. Tasarım stüdyosu DDB North America ile ortaklaşa gerçekleştirilen çalışma ile bu filtreler , özel tasarımlı bir kitabın içerisinde istiflenecek şekilde organize edilip , ihtiyacı olan bölgelere gönderiliyorlar. Bu aslında kitap formatı verilmiş bir filtre aparatı takımı. Kitabın içerisindeki filtrelerden bir tanesi bir kişinin 30 günlük temiz içme suyu ihtiyacını karşılıyabiliyor. Ve kitaptaki toplam filtreler hesaba katıldığında bir kişinin toplamda 1 yıllık temiz içme suyu ihtiyacına denk gelecek kapasite mevcut. Filtrenin maliyeti ise oldukça düşük. Proje ilk etapta uygulanabilirlik açısından test edileceği için filtre kabının(kitabının) 3D yazıcıdan elde edilmesi yoluna gidilmiş. Proje ilgi görürse , kitabın enjeksiyonlu kalıp yöntemiyle çok miktarda üretimi yoluna gidilecek. Burada bir kez daha belirtmek gerekir ki bu yeni filtreler kimyasal atıklarla kirlenmiş veya ağır metal içeren sularda etkili olan türden değildir. Endüstriden uzak bölgelerde temiz suya erişimi olmayan insanlar için düşünülmüş bir filtredir. Daha fazla bilgi için WaterIsLife.com |
Geçmiş Yazılar
March 2023
|