Kişisel 3D yazıcılarda (filament kullanan ,FFF) baskı öncesinde seçilen ayarlar kuşkusuz parça kalitesine etki ederler. Seçtiğimiz ayarlar gerçekten umduğumuz gibi mi sonuç veriyorlar? Bu sorunun yanıtını kısaca hayır olarak verebiliriz. Nedeni ise seçilen ayarların parça üzerinde birden fazla etkisinin olması ve bu ayarların etkisinin şekle , boyutlara göre değişkenlik göstermesidir. Söz gelimi her baskı öncesinde seçtiğimiz kabuk (shell veya çeper kalınlığı, alt-üst tabaka sayıları) parametreleri parçamızın kalitesine ve sağlamlığına sandığımızdan fazla etki etmektedir. Burada bir terminoloji karmaşası olabilir. Çünkü her Slicer yazılımı benzer durumlara kendi taktıkları isimleri kullanmaktadırlar. Burada net olarak belirtmek için modelin yan kenarlarını kaplayan çepere "kabuk" , modelin altını kapatan kısma "alt kabuk" ve üstünü kapatan kısma da "üst kabuk" diyeceğim. Bu terminoloji zaman içerisinde tabii ki değişecektir. Bu yazımızda böyle kabul etmemizde fayda var. Slicer'larda genellikle "alt kabuk" için "bottom solid layers" , "üst kabuk" için "top solid layers" ve "kabuk" içinse "shells" İngilizce terimleri kullanılır. Bahsettiğim bu üç kabuk kalınlığını , isteğimize göre ayarlayabiliriz. Seçtiğimiz katman kalınlığı ve kabuk kat sayıları bu katmanların kalınlıklarını belirleyecektir. Burada işin en önemli kısmını belirtmek gerekirse seçtiğimiz kabuk kalınlığının parçanın estetik ve sağlamlık özelliklerini sandığımızdan çok daha fazla etkilediğidir. Eğer baskısını aldığımız bir parçanın daha sağlam olmasını istiyorsak , pratikte yaptığımız ilk iş hemen modelin iç dolgusunu artırmak oluyor. Bu aslında çok doğru bir yaklaşım değildir. Kabuk kalınlığını artırarak daha etkili bir çözüm üretebiliriz. Yapılan çeşitli mukavemet testlerinin gösterdiğine göre kabuk kalınlığı küçük parçalarda adeta iç dolgu ayarı gibi işlev göstermekte , belirli büyüklükten sonraysa bu eğilimi ortadan kalkmaktadır. Bu demek oluyor ki küçük parçaların sağlamlığını artırmak istiyorsak iç dolgusundan önce kabuk kalınlığını artırmak gerekir. Hangi parçada hangi kabuk kalınlığı ayarını uygulayacağımıza ise tecrübelerimizle karar verebiliriz. Kabuk kalınlığını artırdığımızda harcanan filament miktarı ve yazdırma zamanı da artmaktadır. Özellikle filament miktarının önemli oranda artması zaten bize , parça sağlamlığının da arttığının işaretini veriyor. Aşağıdaki resimlerde soldakinde normal ayarlar verilerek yazdırılmış bir obje görüyoruz. Sağdakinde ise aynı objenin alt-üst kabuk ve kabuk ayarları "sıfır" olarak yazdırılmış halini görüyoruz.
Tarihi eserlerin bulunduğu yerlerden çok uzaklarda sergilenmesi konusu , uzun süredir ülkelerin gündemini meşgul ediyor. Tarihi eserler bakımından dünyanın en zengin varlığına sahip ülkelerden biri olan ülkemizin mağduriyetinin haricinde tarihi eser kaçakçılığından birçok ülke de aynı şekilde muzdarip durumda. Bunlardan bir tanesi kuşkusuz eski Mısır medeniyetine ev sahipliği yapan günümüzün Mısır devletidir. Bulunduğu yıl olan 1912'de Almanya'ya bir şekilde satıldığı iddia edilen ve İsa'dan önce 1345 yılına ait olduğu sanılan Kraliçe Nefertiti'nin büstü bugün Berlin'de Neues Müzesi'nde bulunuyor.
Berlin denilince aklımıza hemen Bergama'dan kaçırılan koskoca bir tapınak kompleksi olan "Pergamon" geliyor. Bugün Almanya'nın en çok ziyaret edilen Müzesi olan Pergamon Müzesi , tüm çabalarımıza rağmen halen Türkiye'ye iade edilmedi.
Yazımızın konu başlığına geri dönecek olursak ; Kraliçe Nefertiti'ye ait olan büstü , tüm dünya kamuoyuna açmak ve tarihi eser kaçakçılığına , gaspına (nasıl ifade edilebilirse) herkesin dikkatini çekebilmek amacıyla yasal olmayan bir 3D kopyalama işlemi gerçekleştirildi. Bu işi , iki sanatçı Nora Al-Badri ve Jan Nikolai Belles , Neues Müzesi'ne giderek ve dikkat çekmeden taşıdıkları bir bilgisayar ve Kinect kamerası ile gerçekleştirmişler. Kopyasını aldıkları büstün dijital dosyasını torrent ve 3D dosya formatında açtıkları siteye koydular. Ve bu 3d dosya ilk 24 saat içerisinde 1000'den fazla kez indirildi. Kraliçe Nefertiti'nin büstü artık tüm insanlığın elinin altında...
İki sanatçı elde ettikleri 3D tarama sonucunu kullanarak reçine bazlı bir 3D yazıcıdan oldukça detaylı ve birebir ölçülerdeki bir çıktıyı Mısır'daki müzeye hediye etmişler.
Bu yeni büste "Diğer Nefertiti" adını veren ikilinin "Nefertiti Hack" adını verdikleri web sitesinden ilgili 3D dosyalara ücretsiz olarak erişebilirsiniz.
Son olarak tüm tarihi eserlerin ait oldukları lokasyonlarda sergilenmeleri gerektiğine inandığımı belirtmek isterim. Eğer ki lokasyon güvenlik açısından bu işe izin vermiyorsa geçici olarak emniyete alınmak amacıyla bu transferlere izin verilebilir , kanaatindeyim. Ve tabii ki bir zamanlar Bergama'mızda yeralan ve bugün Berlin'de bulunan devasa yapıları barındıran Pergamon Müzesi'nin kaçırılmasına isyan ediyorum. Hem bu işi yapan hem de göz yumanlar nezdinde...
Güncelleme (15.3.2016) : Nefertiti büstünün , müzenin daha önce bir firmaya yaptırdığı 3D tarama verilerinden elde edildiği iddia ediliyor. Sözün kısası bu işi gerçekleştirdiklerini iddia eden sanatçılar çalışmalarından dolayı zan altında kalmış durumdalar. Konuyla ilgili bir gelişme olduğunda sayfalarımızda paylaşacağım.
Autodesk'in ücretsiz 3D uygulamalar platformunun tasarım aracı 123D design güncelleme aldı. Fusion 360'ın 3D yazıcılar versiyonu olarak kabul edilebilecek uygulamanın , kullanımı oldukça kolay ve anlaşılır. Sculpting veya dijital heykeltraşlık uygulamaları haricinde pek çok teknik tasarım ve modelleme 123D design'da başarıyla yapılabilir. Bu sürümde gelen yeniliklere kısaca değinirsek;
Aşağıda , 123D design'a gelen yeni özelliklerin resmi olmayan ağızdan , anlatım videosunu izleyebilirsiniz: Model uçak , pek çok ulaşım aracında olduğu gibi ölçeklendirilmiş , yaygın bir hobi aracıdır. Model tren , araba v.b. taşıt araçlarının kendi bünyelerinde oluşturdukları toplulukların yanı sıra ülke çapında federasyonları bile var. Model uçak konusuna meraklı Çek tasarımcılar , birkaç yıl önce tanıştıkları kişisel 3D yazıcılar sayesinde hobilerini çok ucuza tatmin etme ve geliştirme fırsatı yakalamışlar. Tasarladıkları çok bilinen eski tip uçakların gövdelerini 3D yazıcıda yazdırdıktan sonra , uçağın uçabilmesi için gereken diğer unsurları (motor ,uzaktan kumanda v.s.) satın alarak maliyetleri alabildiğine kısmışlar. Uçağın elektrik aksamı dışındaki parçaların maliyetini 10 dolar olarak hesaplamışlar. Bazı modellerde bu maliyet 20 dolara kadar çıksa da , bu rakam her hobiseverin kolaylıkla katlanabileceği bir meblağdır. Birçok uçağın plan ve talimatlarına 3dlabrint.com adresinden ulaşılabilir. Bu adreste uçağı oluşturmanız için gereken her türlü bilgi mevcut. 3D yazıcılara yabancı veya yeni olan kişilerin zorlanmadan yazdırma işlemini gerçekleştirebilmeleri için STL dosyalarını indirdikten sonra 3d yazıcıda yazdırmanız için gereken bazı ayar noktaları dahi bu talimatlarda belirtilmiş. Bugün internette , 3D yazıcıların gelecekteki kullanım alanları hakkında bir yazıya rastgeldim. Yazı bir tek ürün üzerinden hareketle 3D yazıcıları irdelemiş ve oldukça mantıklı argümanlarla desteklenmişti. Söz konusu ürün oldukça basit bir nesne : "yay" Evet , sanayide olsun , evlerde olsun aklımıza gelen gelmeyen pek çok alanda kullanılan bu basit ama işlevsel nesneyi üretmek için bilgisayar destekli makinalar kullanılıyor. Ve üretimlerinde meydana gelebilecek en küçük bir sapma , yayların ayrı kategorilerde sınıflandırmalarına neden oluyor. Bunun için yaylarda renk kodlaması kullanılmakta. Her renk yayın özelliği ve gördüğü iş de farklı olmaktadır. Tükenmez kalemlerde , bilgisayar klavyesinde , kapı zilinde , arabaların amortisörlerinde hep farklı amaca ve işleve sahip yaylar kullanılır. Yayların değerlerindeki en küçük sapma , kullanımları açısından sorun çıkaracaktır. Bu nedenle yay üretiminde sıklıkla mastar denilen şablonlar kullanılmaktadır. 3D yazıcılar bu noktada devreye girmekteler. Mastarların üretimi 3D yazıcılarla hem hızlı hem de hatasız olmaktadır. Bu durum mastarın maliyetini düşürdüğü gibi hızlıca yay üretimine başlanmasına olanak vermektedir. Mastar kullanımı sanayide pek çok alanda yaygındır. Bu nedenle yakın gelecekte her sanayi kuruluşunda mutlaka en az bir 3D yazıcı olacağı gerçeği yadsınamaz. Belki yakın bir gelecekte 3d yazıcılarla yayın kendisi dahi üretilecek ve imalat süreci alabildiğine kısalacak , kim bilir ?
Yakın zamanda 3D teknolojilerinin tüketiciler tarafından en yaygın kullanılacağı alanlardan bir tanesinin kesinlikle "oyun sektörü" olduğunu düşünüyorum. Saatlerce bir oyunun başında adeta kilitlenen oyunseverler , 3D teknolojileri sayesinde sevdikleri oyunların baş karakteri olabilirler. Yakın zamanda akıllı telefonların çoğunda göreceğimiz Intel RealSense veya benzeri teknolojili derinlik algılayıcı kameraları sayesinde mobil cihazlar birer el tarayıcısına dönüşecekler. Günümüzde Kinect ve benzeri sensörlerle yapılan taramalar ,artık akıllı telefonlarla yapılabilecek. Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden (USC) bir grup araştırmacının geliştirdiği SmartBody adlı basit uygulamayla yukarıda bahsettiğim tarzdaki 3d tarayıcılarla elde edilen tarama verilerini içine alarak , düzenlenmelerine olanak veriyor. SmartBody uygulaması tarama verilerini işleyerek bunları animasyon karakterlerine çeviriyor. İstenilirse 3d modellerin özelliklerinde değişiklik yapılabiliyor.Örneğin boy uzatılıp , kısaltılabiliyor veya göbek çevresi kalınlaştırılıp , inceltilebiliyor. Uygulama içerisinde hazır gelen artistik hareketlere ilave olarak istediğiniz mizanseni kendiniz de geliştirebiliyorsunuz. Tüm bu animasyon öğelerini hayata geçirebilmenin yanında 3d taramanızı SmartBody'nin uyumlu olduğu oyun sistemleriyle oluşturulmuş oyunlara aktarabiliyorsunuz. yani artık oyunun baş kahramanı sizsiniz. Uygulamayı denemek isteyenler bu linkten ücretsiz olarak indirebilirler.
Temiz içme suyu , dünyada 1 milyardan fazla insanın temel sorunlarından bir tanesi. Temiz içme suyunun bulunamamasından dolayı her yıl tahminen 1.8 milyon insanın mikrobik hastalıklar nedeniyle yaşamını kaybettiği tahmin ediliyor.
Bir "maker" girişimi olan "MakerBoat" , bu önemli sorunu kolay yollarla çözmenin mümkün olduğunu ve bu amaçla bir dizi filtrasyon cihazını geliştirdiklerini söylüyor. Amaçlarının 1 dolara mal olacak bir sistem olduğunu belirtiyorlar. Şu andaki mevcut filtrasyon sistemlerinin maliyeti 3-5 dolar civarında.
MakerBoat'un belirttiği gibi su arıtma işlemi basit iki adımda gerçekleştirilebiliyor:
1-Sudaki kaba partiküllerin (yüzen katı cisimlerin) uzaklaştırılması 2-Sudaki zararlı canlıların temizlenmesi (bakteri ve diğer mikrobiyel canlılar) Bu iş için geliştirdikleri filtre sisteminde bir kahve filtresi veya pamuk tamponla ,sudaki partiküller temizleniyor , aktif karbon filtresi ise bakteri ve mikroskobik canlıları temizliyor. Bu filtreden geçen suyun kalitesi içilebilir nitelikte olmasının yanında oldukça tatlı ve güzel oluyormuş. Yani bizim kaynak veya memba suyu dediğimiz kıvamda oluyormuş. Filtre sistemi değişik şişeler ve ayrıca değişik kirlilikteki sular için tasarlanıp geliştirilmeye devam ettiğinden dolayı , suyun mikroplardan tam olarak arındırıldığını garanti altına almak için filtrelenen suyun 4 saat kadar güneş ışığına maruz bırakılması yada 1 dakika kadar kaynatılması tavsiye ediliyor.
MakerBoat'un bir projesi olan FairCap'ın websitesinde projenin detaylı anlatımı var. Ayrıca Instructables.com'da da detaylı bir anlatım ve STL dosyalarını bulabilirsiniz.
Ünlü oyuncak üreticisi Mattel , 1960'lı yıllarda çocukların kendi oyuncaklarını üretebilecekleri sağlığa zararı olmayan eriyebilen plastik ve kalıplardan oluşan bir kit tasarlamış ve bunun adına "ThingMaker" demişti. Daha sonradan adını değiştirerek "Creepy Crawlers" olarak günümüze kadar gelen bir oyun seti olmuştu. Tabii tüm bu setlere bizler Türkiye'de yabancıyız. Daha çok ABD piyasasına sunulan bu oyun setleri beklenen ilgiyi de görememiş zaten. 2015 yılının başlarında Autodesk ile bir ortaklığa imza atan Mattel "ThingMaker" adını tekrar canlandırma niyetinde. Bu sefer kullanacakları araç bir 3D yazıcı. Dinamosunu 3D yazıcının yapacağı "ThingMaker" projesi bir çok yan unsurla desteklenecek. yazılarımda her zaman bahsettiğim "3D modellerin , 3D yazıcıların besini" olduğu olgusundan yola çıkarak ThingMaker sistemini destekleyecek 3D model üretmeye yarayan yazılımlar da piyasaya sunulmaya başlandı. Bunlardan ilki projeyle aynı adı taşıyan tablet uygulaması "ThingMaker". Özünde Autodesk'in "TinkerPlay" uygulamasının temel öğelerini içeren uygulamaya yakından bakıldığında TinkerPlay'e ilave olarak çok daha fazla detay ve eleman içerdiğini görebilirsiniz. İlerleyen zamanda yeni model kitlerinin de oluşturulabileceği" ThingMaker" uygulamasıyla her tür 3D yazıcıda kullanılabilecek, yazdırılmaya uygun modeller oluşturulabiliyor. iOS ve Android platformlarında ücretsiz olarak bulabileceğiniz uygulamanın download linklerine buradan ulaşabilirsiniz. ThingMaker 3D yazıcısının fiyatı 300 dolar olarak belirlenmiş ve 2016 yılının sonbahar aylarında Amazon üzerinden satışa çıkarılacağı duyuruluyor. Özellikle çocuklar için tasarlanmış olan bu yazıcıda yazdırma başladığı anda ön kapak kilitleniyor ve yazdırma işleminin sonunda baskı ucu yazıcı içerisinde özel bir bölmeye çekilerek , çocukların ellerine veya parmaklarına bir zarar vermesi önlenmiş oluyor. Ben emektar Note 3 telefonumda bile rahatlıkla çalıştırabildiğim bu uygulamayı çok beğendim. Uygulama ile oluşturacağınız 3D modelleri (aksiyon figürleri,yüzük,kolye zincir v.b.) web tarayıcınız üzerinden bilgisayarınıza indirebilir yada Google Drive / DropBox gibi bulut depolama alanlarına kaydedebilirsiniz. STL dosyalarını 3D yazıcınızın baskı plakasına sığacak şekilde düzenleyip hazır olarak veren uygulamadan çıkan tüm modeller destek malzemesi kullanılmadan yazdırılabilir özellikteler.
DroneDeploy uygulamasını drone sahibi okuyucularımız kolayca hatırlayacaklardır. Çünkü bu uygulama ile profesyonel kalitede drone datası toplayabiliyorsunuz. Ben bir drone kullanıcısı olmamama rağmen , DroneDeploy uygulamasını kısa bir süre incelediğimde faydalarını kavramam çok kolay oldu. Eğer bir dronunuz varsa bu uygulama sayesinde drone'u sadece keyif amaçlı uçurmaktan çok daha fazlasını yapabiliyorsunuz. İnşaattan , ziraate pek çok alanda kullanım olanağı bulan uygulamaya şimdi 3D modelleme özelliği eklendi. Bunun için DroneDeploy uygulamasına drone'nunuz ile çektiğiniz fotoğrafları yüklemeniz yeterli. Fotogrametri denilen yöntemle işlenen fotoğrafların 45 derece açıyla çekilmesi gerekiyor. DroneDeploy uygulamasına fotoğraflar yüklendikten yaklaşık 200 dakika sonra 3D model hazır hale geliyor. Modelin renk bilgisi de bu dosyaya dahil ediliyor. Yani istenilirse renkli 3D baskı alınabilir. DroneDeploy uygulaması aylık üyelik ücreti bazında ücretlendiriliyor. Ancak uygulamayı denemek isteyenler için ücretsiz deneme sürümü de mevcut.
![]() SolidWorks , hiç kuşkusuz , 3D dijital tasarım dünyasının en sık kullandığı araçlardan bir tanesidir. Rakibi Autodesk'in 3D konusunda pek çok alanda (3D yazıcı üretimi dahil) son yıllarda yaptığı ataklara karşılık vermek amacıyla olsa gerek , Autodesk'in 123dapp.com 'da yaptıklarına benzer uygulamaları yakın zamanda kullanıma sunacağını duyurdular. "SolidWorks for Kids" adını taşıyan yazılım ve uygulamalar yurtdışında STEM (bizde fen bilimleri) olarak bilinen eğitim sürecine katkı sağlayacak. Gençlerin , hatta çocuk yaşta olanların kullanabileceği uygulamalar değişik başlıklar altında toplanacaklar:
"SolidWorks for Kids" projesi bu yılın bahar aylarında başlayacak. İsteyenler proje başladığında haber almak için ilgili web sitesine kayıtlarını yaptırabilirler.
3D yazılım dünyasının devlerinin bu hamleleri ister istemez akıllara , 3D tasarım ve yazıcıların çok yakın bir zamanda tüm okul müfredatlarında yer alacağını akıllara getiriyor. Bu tür uygulamaları erken kabul eden eğitim sistemleri , fen bilimleri alanında gelişmiş nesiller yetiştirme yarışında ön sıralarda yer alacaklardır. Sizler , Türk eğitim sisteminde 3D eğitimi konusunda neler düşünüyorsunuz ? Bu konuda neler yapılmalıdır ? Düşüncelerinizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz. |
Geçmiş Yazılar
March 2023
|
Hizmetlerimiz3 boyutlu baskı
3 boyutlu çizim |
Hakkımızda |
Destek |