Time dergisinin tüm zamanların etkisi en büyük olan cihazları üzerine yaptığı araştırmaya göre Makerbot ilk 50 cihaz arasında. Kişisel 3D yazıcıların amiral gemisi konumundaki yeri son yıllarda sarsılsa da , Makerbot pek çok yeniliği sektöre kazandırdı. Kişisel 3D yazıcıları ilk kez dünyanın gündemine getiren RepRap hareketinden koparak oluşan şirket , bugün Stratasys'in bir alt şirketi konumunda.
Makerbot , ilk Wifi bağlantılı 3D yazıcı , ilk akıllı ekstruder , ilk çift ekstruder sistemi gibi pekçok yeniliğe imza attıktan sonra rakiplerinin de güçlenmesiyle bir gerileme sürecine girdi. Ancak Time dergisinin yaptığı araştırma Makerbot'un şimdiden tarihteki önemli yerini hak ettiğini bizlere gösteriyor.
Şirketlerin iç yapılarının hiç de dışarıdan olduğu gibi olmadıklarını bizlere göstermesi açısından ve Makerbot'un nasıl bugünlere geldiğini merak edenlerin "Print the Legend" isimli belgeseli izlemelerini tavsiye ederim. Belgesel kişisel 3D yazıcıların başlangıcını bir kaç önemli şirketin hikayesi üzerinden anlatıyor.
Geçtiğimiz hafta içerisinde 4 yeni filament piyasaya sürüldü. Aslında sayıyı takip edebilmek pek mümkün değil. Hergün yeni filamentler deneniyor ve uygun görülenleri piyasadaki yerini alıyor. ABS ve PLA bilindiği üzere kişisel 3D yazıcıların ana plastik hammaddelerini oluşturuyor. Her ikisinin de kendine has artı ve eksi özellikleri var. Yani her ikisi de bazen yazıcımızı kullanırken uğraştırıcı olabiliyorlar. Daha kullanıcı dostu ve daha performanslı filament eldesine yönelik çalışmalar büyük bir ivme kazandı. Filamentlerdeki iyileşme 3D yazıcıların daha çok kişiye ulaşmasına katkı sağlayacaktır. Önemli filament üreticileri arasında olan FormFutura ve Polymaker'ın yeni çıkan filamentleri , ABS ve PLA'nın eksi yanlarını ortadan kaldırmalarına ek olarak bazı özellikleri de beraberinde getiriyorlar. Kısaca bu filamentlere değinecek olursak:
Geçtiğimiz yıl kitlesel fonlama sitelerinde ve diğer mecralarda 100 dolarlık 3D yazıcı ve tarayıcı projeleri "Peachy Printer" için işletme sermayesi arayışında olan ve toplamda yaklaşık olarak 1 milyon dolar toplayan Rinnovated Design şirketinin bir ortağı paraların yarısıyla kendisine ev yaptırınca proje destekçileri hayal kırıklığına uğradı. Şirket iki ortaktan oluşuyor. Ortaklardan bir tanesi paraları kendi özel işlerinde kullandığı için diğeri tarafından suçlanıyor. Peachy Printer'ın web sitesinden edindiğim bilgilere göre , ortaklardan David isminde olanı paraları zimmetine geçirmiş. Sadece Kickstarter kitlesel fonlama sitesinden 650,000 dolar civarında sermaye toplayan ikili , ayrıca IndieGoGo ve devlet fonlama sisteminden de sermaye toplamayı başarmıştı. İşin mali yanı bir yana , teknik olarak da Peachy 3D yazıcısından sağlıklı ve tatminkar çıktı almanın olanaksız olduğu sektörün önde gelen teknik elemanlarınca iddia ediliyor. Yani aslında iş başından beri bir dolandırıcılık hikayesi. "Peachy Printer" örneğiyle kitlesel fonlama sitelerinde bir projeye destek vermeden önce çok iyi araştırma yapmanın ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Peki şimdi ne olacak ? Amerikan yasaları bu konuda mutlaka bir takım aksiyonlar gerçekleştirecektir. Bekleyip göreceğiz.
3D baskılı ürünlerin , kullanıcıların beklentilerini karşılayıp , karşılamadığı konusu her zaman tartışılmıştır. Hatta 3D baskıların bir tüketici ürünü olarak kabul edilmesinin uygun olmayacağını düşünen çok fazla kişi vardır. Bu görüşlere ben şahsen katılmıyorum. Gerek yaşadığım deneyimler , gerekse işin mantığı açısından yaklaştığımda 3D baskılı ürünlerin , son tüketici ürünü olarak kullanılabileceklerini düşünüyorum.
İşin özü , üründe istenilen özelliklerin 3D baskı tarafından karşılanılıp karşılanamayacağıyla ilgilidir. Bir tüketici ürününde , tüketicinin kullanmayacağı veya gereksinim duymayacağı özelliklerin bulunmasının fazlaca bir anlamı yoktur. Söz gelimi görselliğe hitap edecek bir 3D kabartma tabloda , sürtünme veya mukavemet dayanımı aranması mantıklı olmayacaktır. Ya da tam tersi olarak mukavemet dayanımı istenilen bir üründe (örnek olarak civata veya somun verilebilir) estetik görünüm aramak çok da gerekli değildir.
3D baskı almak isteyen kişilere hem baskı öncesinde seçmesi gerektiği ayarlar konusunda yardımcı olacak , hem de baskı sonrasında seçilen ayarlarla hangi özelliklerde ürün elde edilebileceği konusunda bir fikir vermek amacıyla "Optimatter" adlı bir web sitesi yayın hayatına başladı. Ücretli ve ücretsiz değişik seçenekler sunan Optimatter , piyasadaki 30 dan fazla filamenti inceleme altına almış. Elde ettiği sonuçları derleyerek bu yardımcı aracı hazırlamışlar. Site yeni kurulduğu için şu anda içeriği , teknik altyapısı olan insanlara yönelik olarak sunuyor. İlerleyen zamanda herkesin kolayca anlayabileceği ve daha detaylı sonuçların yeralacağı bir kimliğe bürüneceği söyleniyor.
Piyasada insanların aklındaki en sık karşılaşılan sorulardan birisi olan , "3D baskılar beklentilerimi karşılayacak mı ? " sorusuna yanıt getirmeyi hedefleyen Optimatter'ın , içeriğini daha anlaşılabilir kıldığı ve daha da geliştirdiği takdirde oldukça başarılı olacağına inanıyorum.
Sizlerin 3D baskıyla ilgili en çok bilgilenmek istediğiniz konular hangileri ? Yorum kısmında görüşlerinizi paylaşabilirsiniz.
Kitlesel fonlama sitelerinde gün geçmiyor ki yeni bir 3D yazıcı kampanyasıyla karşılaşmayalım. Bu seferki proje Şangay merkezli Anvil Electronic Technology'den geldi. Kickstarter'da fonlanmaya başlanan proje tam özellikli (WiFi,yazılım ve sensör destekli) Anvil kişisel 3D yazıcısı.
Anvil'in belirgin teknik özelliklerinden bahsetmeden önce fiyatı üzerinde tekrar bir vurgu yapalım: 199 $
Bir çok özelliği bünyesinde barındıran böyle bir cihazın kampanya sonrasındaki fiyatı da çok fazla olmayacak : 350 $ civarında olması bekleniyor. Kickstarter'daki proje başlayalı az bir zaman olmasına rağmen an itibarıyla 41.200 dolar toplanmış durumda. 100.000 dolarlık hedefe ulaşılması için 27 gün var ve bu süre fazlasıyla yeterli görünüyor. Anvil yeni bir Kickstarter efsanesi olabilir.
Gelelim Anvil'in teknik özelliklerine:
Özel HTML seçmek için tıklayın
Aralık 2016'da ilk sevkiyatların başlayacağı Anvil , proje yöneticilerinin de belirttiği gibi bir akıllı telefondan ucuz fiyata sunuluyor.
Knitic için tamamıyla 3d yazdırılmış örgü makinası demek aslında biraz abartılı bir ifade oldu. Makinanın çoğu parçası 3d yazıcıdan çıksa da elektronik ve bir kısım metal mekanik bileşenler ve lazer kesim parçaları da mevcut. Knitic , 2014 yılında tasarımcılar Varvare Guljajeva ve Mar Canet tarafından hayata geçirilmiş bir proje. Açık kaynak olarak bilinen ve herkesin kendi çabasıyla biraraya getirebileceği parça ve planlardan oluşan Knitic projesinin ilk ürünü düz örgü makinasıymış. Sonradan geliştirdikleri makinada yuvarlak örgü tekniğini kullanmışlar. Circular Knitic adını verdikleri makinanın esasını 1976 yılında ilk olarak piyasaya sürülen Brother elektronik örgü makinaları oluşturuyor. Bugün neredeyse unutulmaya yüz tutan bu ev türü örgü makinasını "kendin yap" modeliyle hayata geçirmeye çalışan ikili daha önce de OpenKnit olarak bilinen projeye katkıda bulunmuşlar. FabLab olarak bilinen ve batı dünyasında oldukça yaygın olan atölyelerde çok çeşitli projeler hayata geçiriliyor. Bu tür atölyelerin özü insanları bireysel olarak üretken kılmaktır. Nispeten eski bir teknoloji olan dijital örgü makinası tam da bu yönüyle FabLab'ların ilgi alanı olması gereken bir konuyken hiçbir atölyede bu tarz bir çalışmaya gidilmiş olmaması tasarımcılarımızı harekete geçiren bir diğer etken olmuş. Aşağıda ilk videoda Knitic örgü makinasının genel görünümünü ve sonrakindeyse makinanın imalat aşamalarından görüntüleri bulacaksınız: Knitic ile üretebileceğiniz örme yapılar arasında kaşkollar , eldivenler , bereler ve kazakları sayabiliriz. Kullandığı yün ipliğini herbir iğneyi bilgisayarla kontrol ederek (bilgisayar olarak Arduino kullanılıyor) kumaşa çeviren Knitic ile kumaş üzerinde yazı da yazabiliyorsunuz:
3D yazıcılar için kullanılacak 3D tasarımlarda dikkat edilmesi gerekn noktalar olduğunu pek çok defa yazılarımda konu ettim. Bugün sizlere 3D tasarım yaparken zaman kazandırması açısından dikkat edilmesi gereken birkaç noktaya daha vurgu yapmak istiyorum. Başlıklar altında sıralayacak olursak:
Bu primitif yapıları modelde belirli noktalarda kullanabiliriz. Kullanırken bunları bazen bir yüzeyin içine bazen bir kenara gömeriz. Dolayısıyla dışarıdan bakıldığında görünmeyen veya çakışan yüzey , kenar veya noktalar olabilir. Bu çakışan ve gömülen öğeler , "merge" komutu ile sadeleştirilebilir veya azaltılabilir. Bu sayede 3d modelin megabayt büyüklüğünün gereksiz yere şişmesini önlemiş oluruz. Slicer yazılımı modeli yazdırma için hazırlarken daha az zaman harcar , model ve destek yapısı için daha sağlıklı çalışma yolları oluşturur. Bunun sonucunda baskı kalitesi yükselecektir.
Belirtmemiz gereken bir diğer nokta da modelimizi yazdırırken kullanacağımız katman yüksekliğini bilmemizin modelleme aşamasında bazı faydalarının olacağıdır. Örneğin 0.1mm katman kalınlığı ayarında baskı alacaksak tasarım yaparken en küçük detayın bu katman kalınlığı ayarının en az dört misli olması gerektiğidir. Aksi halde tasarladığımız bu detayın , yazıcıdan net bir şekilde çıktısını almamız mümkün olmayabilir.
Microsoft'un arama motoru Bing , her sene , gelecek yıl için çeşitli alanları içeren konularda tahminlerde bulunuyor. Tahmin konuları arasında spor , film , tatil , teknoloji gibi alanlar yeralıyor. İşin ilginç tarafı Bing , bu tahminleriyle bir fenomen haline gelmeye başladı. Söz gelimi futbolda son Dünya Kupa'sını Almanya'nın kazanacağını önceden tahmin etti. Bing yetkilileri bu tahminleri yaparken pek çok veriyi analiz ederek sonuca ulaştıklarını söylüyorlar.
2016 yılı için yaptıkları tahminler arasında teknoloji alanında 3D yazıcıların pek çok başlığı geride bırakacağı yönünde. Örneğin sanal gerçeklik olarak adlandırılan (VR) yine bir 3D teknolojisi de üç boyutlu yazıcılara olan ilginin gerisinde kalacak.
Çeşitli piyasa araştırma kuruluşlarının hazırladığı 2016 yılı raporlarında da bu gelişmenin beklendiğini belirterek ve aşağıya Google arama trendlerinden bazılarını koyarak yazımızı noktalayalım.
Google arama trendi: "3d printing"Google arama trendi: "üç boyutlu baskı" Kişisel 3D yazıcıların ne derecede kullanışlı ve gerekli olduğu , teknolojiye tam adapte olamamış ülkelerde tartışıladururken , ABD donanması Ortadoğu'da görev yapan iki savaş gemisinde denemelere başladı. USS Harry S. Truman uçak gemisi ve Kearsarge amfibi hücum botunda ikişer tane 3D yazıcı gemi mürettebatı tarafından deneniyor. Gemi komutanları , özellikle limandan ayrıldıktan sonra tamamıyla kendi yağları ile kavrulmak zorunda olduklarını , ekstra veya yeni bir tasarıma ihtiyaç duyduklarında bunu temin edemediklerini belirtiyorlar. Her iki gemiye deneme amaçlı konulan 3D yazıcılardan oldukça faydalandıklarını belirten uzmanlar , gemi hareket etmeden üç gün önce aceleyle yerleştirilen 2 yazıcı , bir PC , kablosuz klayye , mouse ve büyük bir LCD ekranla tahminlerinin ötesinde bir işlevselliğe kavuştuklarını belirtiyorlar. Eğer kendilerine yazıcıların baskı hacminden büyük bir parça gerekiyorsa tasarımlarını kıyıdaki komuta merkezine ilettikten sonra endüstriyel tarzda bir yazıcıda yazdırabildiklerini belirtiyorlar. Gemilerde şu ana kadar 3D yazıcılar sayesinde kayda değer bir çok düzenleme yapılmış. Örneğin bir yağ doldurma işi iki kişiyle yapılırken , bu işle görevli denizci bu işi nasıl tek kişiyle yapabiliriz sorusuna karşılık gelen aparatı çizim ekibine tasarlattıktan sonra yazıcıda bastırmışlar. Bir diğer örnekte gemide oldukça dar olan odalara uygun bir ekran asma aparatı tasarlanarak piyasada mevcut asma aparatlarının çare bulamadığı konuyu yine 3D yazıcıdan çıkarttıkları bir aparatla çözmüşler. Yazımın başında bahsettiğim iki savaş gemisinde denenen yazıcılardan beklenen verim alındığında tüm donanma gemilerinde bir 3D yazıcı odası oluşturulması düşünüldüğü belirtiliyor. Biyolojik makromoleküler yapılar hakkında bilgi bulabileceğiniz RCSB PDB internet sitesinde molekül yapıları 3D olarak modellenmiş durumda. Sitede , bu yazıyı yazdığım tarihte mevcut olan toplam makromolekül sayısı 118,587 adet olarak belirtilmişti. Molekül modellerine planlı aralıklarla yenileri ekleniyor. Modellerin tamamı bilimsel formatlarda ve sadece bilgisayar ortamında gözlemlenebiliyor. Bu modelleri gerçek fiziksel nesnelere dönüştürebilmek ve gerektiğinde eğitim malzemesi olarak kullanmak amacıyla Autodesk tarafından bir proje yürütülüyor: Molecule Viewer . Molecule Viewer uygulamasında bir molekülün 3D modelini açmak için o molekülün PDB numarasını ilgili kutucuğa girip , enter'e basmak yeterli. Molecule Viewer içerisinde açılan 3D model üzerinde bir takım görsel değişiklikler yapmanız da mümkün. Sözgelimi renkleri değiştirebilir veya model üzerinde notlar alabilirsiniz. Molecule Viewer web tarayıcısı üzerinden çalışabilen ve bilgisayarınıza kurulum gerektirmeyen bir uygulama. Uygulamada açtığınız 3D modeli STL formatında dışarıya aktarabiliyorsunuz. Bu sayede modelin 3D baskısını almak mümkün olabiliyor. Uygulama 3D modelin STL dosyasını oluştururken modeli kısımlara ayırarak birden fazla parça halinde çıktı verebiliyor. Bu nedenle uygulamadan alacağınız dosya formatı *.stl.tar.gz şeklinde oluyor. STL dosyalarını elde etmek için bu sıkıştırılmış dosyaya güncel bir dosya sıkıştırma-açma yazılımı (7zip,Winrar v.s.) vasıtasıyla iki kez açma işlemi uygulamanız gerekli. Resimlerden de görüldüğü üzere oldukça karmaşık yapılara sahip moleküllerin masaüstü kişisel 3D yazıcılarda yazdırılması bir hayli zor , ancak imkansız değil. Model gereken ölçülerde gerektiği sayıda parçalara ayrılarak 3D yazdırma işlemi yapılabilir. Yazdırma sonrasında modelin parçaları yapıştırılarak toplanabilir. Bir diğer seçenek ise endüstriyel 3D yazıcılardan birinde modelin renkli çıktısını almaktır , ki bana kalırsa bu tarz modeller için bu seçilecek en iyi yöntemdir.
|
Geçmiş Yazılar
March 2023
|